Online Alışveriş Sarmalı
Pandemi ile beraber online alışveriş hareketleri üklemizde de dünya çapında olduğu gibi hızlı bir ivme kazandı. Online alışverişe eskiden olan önyargılar ve güvensizliklerin birçoğu mecburiyetten doğan evlerimizden çıkamama durumunda kırılmaya ve bir alışkanlık haline dönmeye başladı. Ipsos E-ticaret panelinin açıkladığı verilere göre pandemi döneminde online alışveriş yapanlar internet kullanıcılarının %54’ünü kapsarken bu durum pandeminin bitişiyle beraber 1.5 katına çıkmış gözüküyor. Evlerimizden çıkmadan telefondan ya da bilgisayarlarımızdan bir tık uzağımızdaki ürünleri satın alabiliyor olmamız artık oturmuş bir alışkanlık halinde. Ekonomik engeller sıkça ürün fiyat karşılaştırması yapmamızı mecbur kılar bir durumdayken online alışveriş bize bu kolaylığı rahatça sağlar vaziyette.

Siz de alışveriş yapmasanız bile birçok markanın hangi tarihlerde indirime girdiğini, promosyonlarını takip ediyor musunuz? Ekonomik şartların zorluğu artık bizi ‘uygun’ fiyatlı ürünleri bulma konusunda bir profesyonel haline getirmiş durumda. Sepetimde kaç tane ürün varken kargo ücreti ödemem? Hangi tarihlerde istediğim ürünleri alırsam zarar etmem? Toplu alımlarda ne kadar kar ederim? Bu soruların hepsini Türkiye’de yaşayan tüketiciler olarak rahatça cevaplayabilir durumdayız artık. Amaç ihtiyacımız olan ürünleri daha uygun fiyatlı ve online edinebilmek iken bir takım yeni alışkanlıkların da yenilgisine uğramış durumdayız. Kargo bedelini ödememek için kaçımız sepete kargo ücretinin çok üstünde ürünler ekleyip daha zararlı çıktığımız alışverişler yapmıştır? Ya da hiçbir yeni ürüne ihtiyacımız olmamasına rağmen kaçımız markalardan gelen mesajların, sosyal medyadaki reklamların etkisinde kalıp ‘büyük indirim’ zamanlarında alışveriş yapmışızdır? Online alışveriş çağımızın avm okyanusu ve biz minik ekranlarımızdan bu okyanusun derinliklerine inip satın alabileceğimiz her şeye erişebiliyoruz. Erişim bolluğu bir fırsat iken okyanusta yüzmeyi öğrenmiş olan bizler bazen farkında olmadan boğuluyor olabilir miyiz?